Boğazın
Boğası aramızdan ayrıldı. Sam’ın geçen yıl verdiği bir röportaj profesyonel
boksun gerçekleriyle ilgili düşündürücü mesajlar vermekte…
Boks denince aklımıza güç ve
dayanıklılık gelir. Dövüşmeyi sevenler için vazgeçilmez bir uğraştır. Amatör
boks ve profesyonel boks olarak ikiye ayrılır. Çoğu sporsever ikisi arasındaki
farkı bilmez, dövüşe odaklanır. Şampiyonların gücüne imrenir, yenilenler için
üzülür.
Boks, 19. yüzyılın ikinci yarısında doğdu. Liseler, üniversiteler
ve silahlı kuvvetler bünyesinde yaygınlaşmasına karşın işçi sınıfı tarafından
ilgi gösterilen bir spor olarak gelişimini sürdürdü. Sokaklarda sıkça görülmeye
başlanan ‘paralı dövüş’ eğlencesine karşı sportmence dövüşmeyi yücelterek, 1904
yılında olimpik bir spor dalı olarak tanındı. Olimpik ruh ve ahlaki değerler
boksun temel ilkelerinin başında gelir; dereceye giren sporcular madalya ile
ödüllendirilir. International Boxing Association (IBA – Uluslararası Boks
Birliği) ve bu birliğe bağlı kurumlar tarafından yönetilir.
19. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa ve Amerika’nın arka
sokaklarında başlayan ‘paralı dövüş’ eğlencesi, dövüşçülere ve organizatörlere
büyük tutarlar kazandırmaya başlayınca, paralı dövüşleri belli kurumsallaştırma
gereksinimi hissedildi. Böylece ‘profesyonel boks’ doğdu… 1920 yılında
National Boxing Association (Ulusal Boks Birliği) kuruldu; 1922 yılında
profesyonel boksun en büyük otoritesi kabul edilen The Ring dergisi yayın
yaşamına başladı. Profesyonel boksun popülaritesi gün geçtikçe o derece arttı
ki ünvan veren çok sayıda uluslararası ve bölgesel federasyonlar kuruldu.
Bugün, dünyanın en popüler olaylarından birisi, ünvan maçlarıdır. Şampiyonluk
ünvanını kazanan boksör, kemer ile ödüllendirilir. Gelir ve kazanç yüz
milyonları aşar, dünya televizyonları tarafından yayınlanır, gazete
manşetlerinde geniş yer bulur.
Profesyonel Boks servet ve
kemer, amatör boks saygınlık ve madalya kazandırır
Boks, güç ve dayanıklılığı ön plana çıkartır. Sporcular
ağırlıklarına göre sikletlere ayrılır; yalnızca kendi sikletlerindeki
rakiplerle karşılaşırlar. Boksörler, dövüşürken ağızlarına dişlik, ellerine
yumuşak eldivenler giyerek yaşamsal risklerden korunurlar. Amatör boks,
boksörlerin başlarına koruyucu takmalarını da zorunlu tutar. Profesyonel boksun
amatör bokstan en önemli farklarından birisi, maçların daha uzun sürmesidir. Az
ilgi gören, kazancı düşük maçlar 4 raunt üzerinden yapılmakla birlikte seyirci
çeken maçlar 12 raunt üzerinden yapılır. Maçlar oldukça sert ama,
meraklılarının bakış açısıyla, bir o kadar da zevkli geçer. Amatör boks
saygınlık ve gurur kazandırmakla yetinirken, profesyonel boks şöhret ve servet
de kazandırır. Bu nedenle, amatör boksörlerin çoğu genç yaşta şampiyonluklar
kazandıktan sonra yollarına profesyonel boks dünyasında devam ederler.
Boks tarihinin tozlu sayfalarını açtığımızda yeri göğü sarsan,
boksseverlerin hala unutamadığı onlarca büyük şampiyonlar görmekteyiz. Jack
Dempsey, Joe Louis, Max Schemling, Rocky Marciano, Sugar Ray Robinson, Muhammed
Ali, Joe Frazier, George Foreman, Mike Tyson, Lennox Lewis gibi büyük
boksörlerin hepsi profesyonel boksta kazandıkları başarılar sayesinde
unutulmazlar sınıfına erişmişlerdir.
Türk boksunun gururu,
Boğazın Boğası Sinan Şamil Sam…
Türkiye’de boks birinci dünya savaşı sonrasında başladı; ilk boks
kulübü 1919 yılında İstanbul’da kuruldu. Türk boksörler ilk uluslararası
karşılaşmalara 1928 yılında, Moskova ve Bakü’de katıldılar. Amatör boksta
birçok sporcumuz Olimpiyat, Dünya, Avrupa ve Akdeniz Oyunları gibi büyük
organizasyonlarda madalyalar kazandı, Türk Bayrağı’nı madalya seremonilerinde
dalgalandırma şerefine erişti. Bazı başarılı boksörlerimiz profesyonel boksta
da boy göstererek önemli başarılar elde etti. Bunlardan birisi, ‘Boğazın
Boğası’ olarak anılan Sinan Şamil Sam’dı.
Sinan Şamil Sam; 1974 yılında Frankfurt’ta doğdu. Amatör kariyeri
boyunca dokuz Türkiye, bir dünya şampiyonluğu ve bir Avrupa şampiyonluğu başta
olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası başarılara imza attı. 2000 yılında
profesyonel oldu. Ağır siklette 35 maç yaptı, 31’inden zaferle çıktı. EBU
Avrupa Ağır Siklet Boks Şampiyonluğu, WBC Dünya Kıtalararası Ağır Siklet Boks
Şampiyonluğu kemerlerini kazandı. Boğazın Boğası, 30 Ekim 2015 tarihinde yaşama
gözlerini yumdu, arkasında kendisini hala alkışlayan milyonlarca hayran bıraktı.
Boksseverler tarafından her zaman sevgi ve saygıyla hatırlanacak.
‘Profesyonel Boks, bir bakıma kiralık
katilliktir.’
Boks, yapısı gereği fiziksel açıdan çok yüksek
bir güç ve dayanıklılık gerektirir. Boksörlerin yaşadığı acı ve aldıkları
yaralar birçok kere medyaya yansımış, özellikle profesyonel boksun insan
sağlığı üzerinde doğurabileceği etkiler sorgulanmıştır. Büyük şampiyonumuz
Sinan Şamil Sam’ın geçen yıl verdiği bir röportajda söylediklerinin altını
çiziyorum.
"24-25 sene bu sporu yapmışım, neyini özleyeceğim? 100 tane yumruk atıyorsun, 99 tane yiyorsun. Bir yumrukla maçı kazanıyorsun. Sonuçta ‘dayak yemedim’ öyle mi, bir de bana sorun. Vücudumda kırılmadık kemik, açılmadık göz altı kalmadı. Gözümün altına ellisekiz, kaşıma yedi dikiş attılar, onikiden fazla ameliyat oldum. Bileğim kırıldı, liflerim yırtıldı, fıtık ameliyatı oldum… Profesyonel boks bir bakıma kiralık katilliktir. Sizi korumaları lazım, altyapınızın sağlam olması lazım. Profesyonel boks adım adımdır, 4 rauntla başlarsın, 12’ye çıktığınızda artık dünya klasmanındasınızdır. Büyüklerle dövüşmek zorunda kalırsınız, artık kaçış yoktur."
Profesyonel
Boks, insan bedeninin hoşgörü sınırlarını zorluyor.
Şu ana kadar yapılan bilimsel araştırmalar insan
sağlığına zarar verdiğine ilişkin kesin bir kanıt sunamasa da profesyonel boks
insan bedenine verdiği zararlar açısından sorgulanmalıdır.
Profesyonel boksun kuralları boksseverlerin seyir
zevkinden soyutlanarak yeniden düzenlenmeli, yıpratıcı etkisi insan bedeninin
kabul edebileceği düzeye indirilmelidir. Zor şartlarda yaşayan ve geleceğini
garanti altına almaya çalışılan pırıl pırıl gençler düzlüğe çıkmak uğruna çok
ağır antrenmanlar yapmakta ve çok sert maçlara çıkmaktadırlar. Gençken fiziksel
zorlukların üstesinden geliyor olsalar da ilerleyen yaşlarda ciddi sağlık
sorunları yaşama riski yüksektir. Profesyonel boks maçlarının raunt sayısı
azaltılmalı, başa ve bedenin belli bölgelerine koruyucu araçlar takılmalıdır.
Amaç rakibi tüketmek değil, yenmek olmalıdır. Unutmamalıdır ki, profesyonel boksun
temelinde olimpik bir spor olan amatör boks vardır. Profesyonel boksun
kuralları yumuşatılmadıkça, bokstan hoşlanan gençler amatör boks ile
yetinmelidir.
Yayın Tarihi: 21 Kasım 2015
Yayın Ortamı: İndigo Dergisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder