Spor filmi türünün zaman üstü örnelerinden biri… Hiç ölmeyecek bir rüya için yaşayan bir beyzbolcunun öyküsü…
Yönetmen: Barry Levinson
Yapımcı: Mark Johnson
Senaryo: Roger Towne, Phil
Dusenberry
Görüntü Yönetmeni: Caleb Deschanel
Müzik: Randy Newman
Oyuncular: Robert Redford, Glenn
Close, Robert Duvall, Kim Basinger
Yapım Yılı: 1984
Ülke: A.B.D.
Sinema eleştirmenleri ve spor
filmlerini sevenler tarafından hazırlanan ‘sinema tarihinin en sevilen spor
filmleri’ listelerinde en üst sıralara konulan film, 1952 yılında Bernard
Malamud tarafından yayınlanmış olan aynı adlı romandan esinlenilerek
beyazperdeye aktarıldı. Vizyona girdiği yıl dört dalda (yardımcı kadın oyuncu,
sanat yönetmeni, müzik ve görüntü yönetmeni) Oscar Ödüllerine, bir dalda
(yardımcı kadın oyuncu) Altın Küre Ödülüne, bir dalda (en iyi yabancı film)
Japonya Film Akademisi Ödülüne aday gösterildi.
Öykü; 1900’lerin başında,
Amerika’nın batısındaki bir çiftlikte başlıyor. Roy Hobbs, beyzbola olan
sıradışı yeteneği ile çok genç bir yaşta dikkat çekince, ülkenin önde gelen
beyzbol takımlarından birinin seçmelerine katılmak üzere, doğup büyüdüğü çiftlikten
Chicago’ya doğru yola çıkar. Henüz seçmelere katılamadan yolculuk sırasında
tanıştığı bir kadın tarafından tabanca ile vurularak yaşamının fırsatını
değerlendirme olanağını yitirir. Aradan 16 yıl geçer, Roy Hobbs kümede kalma
mücadelesi veren New York Knights’a transfer olarak beyzbola yeniden başlar.
Teknik kadro ve takım arkadaşlarına kendini kabul ettirmesi zaman alsa da,
yeteneğini sergileme fırsatını elde edince, ‘Wonderboy (Harika Çocuk)’ olarak
Beyzbol Ligi’nin en büyük yıldızı olur, Knights için rüya gibi bir dönem
başlar. Ama, her rüyanın bir sonu vardır. Bundan sonrasını filmi izleyince
görebilirsiniz.
Usta
yönetmen Barry Levinson kısa ve sade ifadelerle bezenmiş diyaloglar ile heyecan
verici oyun sahnelerini biraraya getirerek, öyküyü ustalıkla anlatmış. Beyzbol,
son derece düşük tempolu ve uzun dinlenme araları olan bir oyun olmasına
karşın, başarılı sinematografi ve Randy Newman’ın müzikleri sayesinde oyun
sahnelerini seyrederken heyecandan yerinizde duramıyorsunuz. Filmin çevrildiği
dönemde dünyanın en ünlü yıldızlarından birisi olan Robert Redford, iyi bir
oyunculuk sergilemiş. Beyzbol sahnelerinde atış ve vuruş yaparken kullandığı
stiller role iyi hazırlandığını gösteriyor. Duygusal sahnelerde doğal ve
gerçekçi bir oyunculuk sergilemiş. Yardımcı oyuncular Glenn Close, Robert
Duvall ve Kim Basinger de başarılı performansları ile dikkat çekiyorlar.
Filmdeki rolleriyle yardımcı kadın oyuncu dalında Glenn Close Oscar ödülüne,
Kim Basinger ise Altın Küre ödülüne aday gösterilmiş.
The Natural, yetişkinliğe erişme
süreci yaşamakta olan tüm çocuklara ve gençlere güçlü mesajlar aktarıyor.
‘Hayallerimize sım sıkı sarılıp inanç ve azimle çalıştığımız takdirde onları
gerçekleştirebileceğimiz’ mesajı üzerine kurulmuş. Roy Hobbs’un babası, çocuğunun
doğal yeteneğini keşfettiği sahnede ‘doğal yeteneğine aşırı derecede güvenirse
başarısız olacağı, başarılı olmak için çalışması gerektiği’ nasihatını
verirken, yetenekli insanların da diğer insanlar kadar çalışması gerektiğini
vurguluyor. Roy Hobbs, kendi hatası nedeniyle yaşadığı büyük felakete rağmen
onaltı yıl boyunca ‘en iyi beyzbol oyuncusu olma’ hayaliyle yaşayarak
çalışmaya devam ediyor. Filmde, yaşamımız boyunca işlediğimiz bazı hataların
bedelinin çok ağır olabileceği mesajına da değiniliyor, ahlak adına önemli
dersler veriliyor. Öykü; gerçekçi bir temaya sahip olsa da, zaman zaman masalsı
bir yapıya bürünüyor. Baba-oğul ilişkisi, iyi-kötü mücadelesi ve aşk çerçevesi
içerisine konulmuş kalpleri ısıtan, dramatik ve tatlı bir film… Dramatik filmlerden
hoşlananlara ve spor filmi türünün tutkunlarına seyretmelerini öneririm.
Yayın Tarihi: 14 Temmuz 2015
Yayın Ortamı: İndigo Dergisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder