Northwest Derby, yani Kuzeybatı
Derbisi, Liverpool ile Manchester United arasındaki rekabetin adı… 22 Mart’ta,
Premier League’de bir kere daha yer yerinden oynayacak. En büyük takım kim?
Kırmızılar mı? Kırmızı Şeytanlar mı?
Liverpool ile Manchester United
arasında oynanan maçlar bu adla anılır. Ada’nın en büyük takımı olma
mücadelesiyle başlayan parlayan rekabet, Avrupa’nın en büyük takımı olma
yarışıyla alevlendi, dünyanın en büyük takımı olma iddiasıyla çılgın bir şölene
dönüştü. Eşsiz rekabet bu yıl 121’inci yaşını kutluyor. Üretimdeki etkinliğiyle
meşhur olan Manchester şehri ile limanıyla meşhur olan Liverpool şehri,
İngiltere’nin kuzeybatı bölgesinin iki önemli merkezi durumdayken, 1894 yılında
hizmete giren Manchester Gemi Kanalı, Liverpool limanının ticari önemini
azaltır. İki şehir arasında başlayan çekişme, İngiliz futbolunun en büyük
rekabetini doğurur. İlk maç 28 Nisan 1894’te oynanır, Liverpool 2-0 kazanır.
Bugüne gelene dek, iki taraf arasında oynanan maçlarda Manchester United’in 84,
Liverpool’un 74 galibiyeti bulunuyor, 62 maç beraberlik ile sonuçlanmış.
Liverpool, Everton’un yönetimi
ile anlaşmazlığa düşmesi nedeniyle ayrı bir yol çizmeye karar veren John
Houlding tarafından, 1892 yılında kuruldu. Manchester United’ın kökleri 1878
yılında Lancashire ve York Demiryolu tarafından kurulan yeşil-sarı renkli
Newton Heath Futbol Kulübü’ne dayanıyor. Kulüp; 1902 yılında kırmızı-beyaz
renkleri benimseyerek, Manchester United adını almış. Liverpool, 1900-1901
sezonunda ilk İngiltere şampiyonluğunu kazandıktan sonra, aynı başarıyı 1950’li
yıllara gelene kadar dört kere yineledi; 1953-1954 sezonunda ikinci lige düştü.
Manchester United ise 1907-1908 sezonunda ilk İngiltere şampiyonluğunu
kazandıktan sonra aynı başarıyı 1910-1911 sezonunda tekrarladı ve 1945 yılına
kadar inişli çıkışlı bir grafik çizdi.
Avrupa’nın En Büyüğü Olma Yarışı
1945 yılında Manchester United’ın
teknik patronluğuna gelen Matt Busby, Manchester United’ı bambaşka bir konuma
taşıdı. Altı sezonluk dilim içerisinde dört kere lig ikincisi olduğu gibi, bir
kupa şampiyonluğu kazanan takım, 1951-52 sezonunda İngiltere şampiyonluğu
kazanarak 51 yıllık düşü gerçeğe dönüştürdü. Bu başarının ardından kadroyu
gençleştirerek ‘Busby’in Bebekleri’ adıyla tarihe geçen parlak takımı kurdu.
Sergilediği futbol ile futbolseverlerin hayranlığını kazanan Busby’in
Bebekleri, başarısını iki İngiltere şampiyonluğu ile taçlandırdı.
Avrupa’da yeni bir yıldız
doğmaktayken, 6 Şubat 1958’de futbol tarihinin en hazin olaylarından birisi
meydana geldi. Kızılyıldız maçına gitmek üzere havalanan uçağın düşmesi sonucu
sekiz oyuncu öldü, çok sayıda oyuncu yaralandı. Manchester United her şeye
yeniden başlamak zorunda kaldı. Matt Busby, kazada sağ kalan oyuncuların
yanına genç yıldızları katarak yeni bir kadro kurdu. 1962-63 sezonunda
İngiltere Kupası’nı kazanarak iyi bir geri dönüş yaptı; 1964-65 ve 1966-67
sezonlarında İngiltere şampiyonluklarını kazandı. 1967-68 sezonunda ise Avrupa
Şampiyon Kulüpler Kupası’nı kazanarak, İngiliz futbolunu Avrupa Şampiyonluğu
ile taçlandıran ilk kulüp oldu. George Best, Denis Law ve Bobby Charlton’lu
kadro futbol tarihine altın harflerle yazıldı.
Manchester
United’in başarılarıyla öne çıktığı yıllarda adı duyulmayan Liverpool, 1959
yılında Bill Shankly’in teknik direktörlüğe gelmesiyle tarihinde yeni bir sayfa
açtı. Teknik direktör Bill Shankly ile yardımcıları Bob Paisley, Joe Fagan ve
Reuben Bennett’ten kurulu teknik kadro, ‘birbirlerine ve kulübe sadakat sözü’
ile işe koyularak, Kırmızılar’ın karanlık yolunu aydınlığa kavuşturdular.
1961-62 sezonu sonunda birinci lige çıkan Liverpool, Shankly’nin emekliye
ayrıldığı 1974 yılına kadar İngiltere’de üç lig ve iki kupa şampiyonluğu
kazandığı gibi; 1965-66 sezonunda Kupa Galipleri Kupası’nda final oynama
başarısı gösterdi, 1972-73 sezonunda ise UEFA Kupası şampiyonu oldu.
1970’li yıllarda Manchester
United sessizliğe gömüldü, 1973-74 sezonunda ikinci lige düştü, bir sezon sonra
yeniden birinci lige çıktı, Liverpool’un başarılarını izlemeye koyuldu. Liverpool,
1974-75 sezonunda Bob Paisley’in teknik direktörlüğe gelmesiyle göz alıcı bir
yükseliş sergileyerek, dünyanın en iyi takımı olarak anılacak kadar büyüdü. Kırmızılar
oynadığı futbol ile rakiplerine parmak ısırttı, ‘You’ll Never Walk Alone’
dünyanın en popüler şarkısı oldu, Kop coşkuya boğuldu, dünya Liverpool’u
izlemeye doyamadı. Keegan, Toshack, Dalglish, Souness, Aldridge, Rush gibi
yıldızlarla üç Avrupa şampiyonluğu, bir UEFA Kupası,
altı İngiltere şampiyonluğu kazandıktan sonra, 1983-84 sezonunda
bayrağı devralan Joe Fagan ile bir Avrupa şampiyonluğu ve bir İngiltere
şampiyonluğu kazanmıştı ki, futbol tarihinin hala unutamadığı Heysel felaketi
ile, Kırmızılar derin bir darbe aldı. 1984-85 sezonunda, Heysel’de
oynanan Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası finali öncesinde Liverpool’lu
holiganların çıkardığı olaylar, çoğu İtalyan olan 39 taraftarın ölümüne neden
oldu. Liverpool altı yıl, diğer İngiliz takımları ise beş yıl Avrupa
kupalarından men edildi. İngiliz futbolu, kulüpler seviyesinde büyük bir yara
aldı. Liverpool, bu felaketten sonra, üç kere daha İngiltere lig şampiyonu
olduktan sonra, derin bir uykuya daldı. İngiliz futbolunun yeni bir efsane
yazma vakti gelmişti…
İki Küresel Marka Arasındaki Rekabet
Alex
Ferguson, 1986
yılındaManchester United‘ın teknik direktörlüğüne getirildi. Şeytanlar,
1967-68 sezonunda kazandıkları Avrupa Şampiyonluğundan beri, üç İngiltere
Kupası şampiyonluğu dışında hiçbir başarı elde edememişti. İskoç
teknik adam dahiyane yeteneğini kullanarak Old Trafford‘u inanılmaz
zaferlerle süsledi. 27 yıllık görev süresi boyunca ikiŞampiyonlar Ligi
şampiyonluğu, birKupa Galipleri Kupası, onüç Premier Lig
şampiyonluğu kazandı. Manchester United dünya futbolunun lideri oldu,
dünyanın en büyük kulübü olarak anıldı. Manchester United’ın can alıcı
yükselişini sessizlikle izleyen Liverpool, 2001-2002 sezonunda
kazandığı UEFA Kupası, Federasyon Kupası ve Lig
Kupası şampiyonlukları ile yeniden canlandı, 2004-2005 sezonunda
İstanbul’da kazandığı Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ile büyük kulüpler arasına
geri döndü.
1990’lı
yıllardan itibaren küreselleşen futbol, Liverpool ve Manchester United gibi
popüler kulüplerin taraftar kitlelerini dünya çapına yaymalarını sağladı.
Bugün, Anfield ve Old Trafford küresel futbolun önde gelen merkezleri arasındalar… Kuzeybatı
derbisi, dünya futbolunu küresel çapta coşturmaya devam ediyor. Liverpool
taraftarları, Alex Ferguson’un emekliye ayrılmasıyla Liverpool’un İngiltere’de
yeniden hakimiyet kuracağına inanıyor. United taraftarları ise Liverpool
efsanesini sonsuza dek tarihe gömdüklerini iddia ediyor.
Şampiyonlar Ligi’ne Katılan
Dördüncü Takım Kim Olacak?
Bu
haftaki maça gelince… Puan cetveline baktığımızda, Chelsea‘nin
şampiyonluk yarışını önde götürdüğünü, Manchester City veArsenal‘in
ise Maviler’in peşinden koştuğunu görüyoruz. Kuzeybatı Derbisi’nin iki aktörü
bu sezon parlak bir form grafiği çizemediği için dördüncü ve beşinci sıralarda;
şampiyonlar ligine girebilmek için kıyasıya mücadele ediyor. Liverpool, 2015
yılında topladığı puanlarla yeni yılda Premier League’nin en fazla puan
toplayan takımı olma başarısına sahip… Anfield’deki maç, devler ligine giriş
yolunda her iki takım için önemli bir dönemeç olarak görünüyor. Puan tablosunda
Manchester United’ın ileride olması nedeniyle Liverpool’un kazanmaya daha fazla
ihtiyacı var. Balotelli, Sturridge, Henderson ve Coutinho gibi yıldızlarına
güvenerek, skor tabelasına ev sahibi olmanın avantajını yansıtmak isteyecektir.
Bu nedenle, United’e göre daha atak bir oyun sergileyeceğini düşünüyorum.
United, oyunu kendi alanında kabul ederek; Young ve Di Maria’nın etkili kanat
hücumlarına; hücumda Rooney’in etkili son vuruş becerisine güvenecektir. Sonucu,
klas futbolcular belirleyecek. Şu bir gerçek ki, dünya futbolunun gözü,
kulağı Anfield’de olacak. Çok heyecanlı ve çok çekişmeli bir maç izleyeceğiz.
Kaynaklar:
·
http://www.11v11.com
Yayın
Tarihi: 17 Mart 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder